Dante'nin Cehennem'i : Floransa




Yine İtalya'dayız. Robert Langdon'un izindeyiz. Biz tabikide kendi istediğimizle gözümüzü Floransa'da açıyoruz.

Her metrekaresi tarih kokan şehir. Fatih Terim'in eski çalıştırdığı Fiorentina takımının şehri.  Özellikle erkek okuyucularım ilgisini çekebilecek nam-ı diğer Mor Menekşeler. Futbol hakkında daha fazla bilgi verebilirdik ama konumuzdan sapmayalım.

Gezimize başlamadan önce App. olarak yine "Ulmon"u indiriyoruz ve gezilecek yerleri işaretliyoruz.

Ufak detay vermek gerekirse Floransa'ya uçakla gelmek biraz pahalı olabilir. Pegasus hava yolları zaten uçmuyor, THY ise bilindiği üzere pahalı. O yüzden Floransa'ya hem yakın hemde ucuz olan şehri seçtik. Sanayi ve öğrenci şehri Bologna. Bologna'dan rahatlıkla trenle gidebilirsiniz. (sadece 35 dakikalık mesafe). Bu yolu seçerek 300-400 TL kar elde edebilirsiniz. Tercih sizin ya direk gideceksiniz ya da aktarmalı!?!

Unutmadan şunu da söyleyeyim, tatilimiz 17-20 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştik. Neden söyledim, yaz ayından bizim yarım küremiz baya sıcak olduğu gibi Floransa'da aynı Dante'nin cehennemi gibi yanıyordu. Tercih edilmesi gereken mevsim İlkbahar veya Sonbahar olabilir.

Hava durumunu verdikten sonra Santa Maria Novella İstasyonu'na vardıktan sonra otelimize ulaşmak için yürümeye başladık. Otelimiz "Hotel Nizza" tren istasyonuna ve mehşur Duomo'ya 5 dakika mesafede. Her zamanki gibi merkezi otel bulup, fiyat-performans olarak 10 numara 5 yıldız.


Floransa'da Sokak görüntüsü


Otelimize eşyalarımızı bırakıp hemen Duomo'ya yol aldık. Muhteşem başyapıt. Kadetralin merdivenlerine oturan oturana, giriş kapısında sıra sıra insanlar. O gün birazcık geç kaldığımız için kısıtlı sürede Kadetral'de dolaşmak istemedik. Sadece resim çekip, etrafından takıldık (Sabah ilk iş burası).


Duomo

Duomo Kubbesi'nden içerisi

Firenze (Floransa) Card araştırmalarımız sonucunda bizim için avantajlı olacağını düşünüp, informationlardan aldık. Avantajı ne mi? Duomo Kubbesinde oluşan 1 km.lik sıraya girmeden yandan direk giriş hakkı :)

Ertesi gün Duomo Katedrali'ne tekrar geldik. Katedralin içinde tadilat olduğu için içeri giriş yoktu. Bizde kubbeye yöneldik. Yukarıda da belirttiğim gibi sıraya girmeden Firenze Card'ın ayrıcalıklarından yararlandık. Yalnız girdik ama kimse bize 463 basamak ve yarım kişilik merdiven olduğunu söylemedi. Tek sıra halinde duvarlara sürtüne sürtüne bir yolculuk. Ancak Kubbeye çıktığımız zaman bütün o çıkarken yaşadığımız enteresan yolculuk uçup gidiyor aklımızdan (Olimpos'a biraz daha yakınım :) ). Bütün Floransa ayaklarınız altında.


Kubbe'den Floransa


Meydan'daki Giotto'nun Çan Kulesi ve Aziz Giovanni Vaftizhanesi diğer gezdiğimiz meşhur yerler. Ayrıntı vermek gerekirse Vaftizhanenin Bronz Kapılarını Lorenze Ghiberti 20 yılda tamamlamış. Ancak kapıların günümüze kadar gelen bir takma isim kazanmasına Michelangelo'nun coşkulu övgüsü neden olmuştur. Michelangelo, kapılara çok uygun düşen bir isim vermiş, onlara Cennetin Kapıları demiş. Şunu da belirtmekte fayda var günümüzde Cennetin Kapıları'nın orjinali sel, yağma ve kirliliğe maruz kalmaması için Museo dell'Opera del Duomo'da saklanmakta.

Çan Kulesinden Floransa

Ufak bir moladan sonra Piazza Della Signoria'ya geldik. Meydan büyülü ambiyansıyla adeta açık hava müzeleri aratmıyor. Meydandaki başlıca eserler, yılan başlı Medusa'yı elinde tutan Perseus heykelini, Michelangolu'nun Davud (David) heykelinin kopyasını ve Ammanati'nin eseri olan Neptün Çeşmesi'ni görebilirsiniz.

Tarihten Not: Michelangelo Ammanati'ye bu çeşme için "Ammanati, Ammanati yazık ettin güzelim mermer parçasına" demiş. Şunu diyebilirim çok güzel olmuş arkadaş niye böyle yorumda bulundun.!!! İşte devreye görsel hafızam giriyor Michelangelo'nun Sistine Şapeli tavanında yer alan "Adem'in Yaratılışı". (Adam haklı beyler oldum, biz aralarına girmeyelim)


Çakma Davud Heykeli ve biz
Palazzo Vecchio Girişi

Meydanda resim çekip eğlendikten sonra, Palazzo Vecchio Sarayı'na girdik. Üstteki resimde de görüldüğü gibi sarayın hemen girişinde sağlı sollu iki büyük heykel yer almaktadır. Bunlardan biri fiziksel gücün temsilcisi olarak kabul edilen yarı tanrı Hercules ve Cacus heykelidir. Diğer heykel ise Michelangelo’nun Davud heykelidir.

Sarayın içinde çok önemli Rönesans eserleri yer almaktadır. Giorgio Vasari'ninde birçok eserini burda görme şansınız var. Vasari tarafından I. Francesco için gizli bir çalışma odası olarak tasarlanan dikdörtgen il Studiolo.
Michelangelo'nun Zafer Heykeli.
Beşyüz salonu.
Dante'nin Ölüm Maskesi

Langdon'un "Ara ve bul (Cerca Trova)" sözünü aradığı tablo. 
Yalnız bu tabloyla ilgili başka bir söylenti ise tablonun arkasında yer alan Da Vinci'ye ait başka bir tablo daha olduğuna inanılıyor. Belgesel bile yapmışlar bu konu hakkında.


Dante'nin ölüm maskesi


Sarayı gezdikten sonra hayli acıktığımızı fark edip, seyahatimizden 2-3 gün önce İzTv kanalında denk geldiğimiz italyan bir şefin ballandıra ballandıra anlattığı "il Latini Restoran"ı aradık aradık bulduk (Oleyyyy!!!). Toscana Şarabı, Tavuklu bruschetta (yediklerim arasında en iyisi) ve Taş devri çizgi filmindeki Fred Çakmaktaş'ın istediği büyüklükte olan Dana Steak (abartmıyorum kalınlığı 7 cm) ve de sınırsız patates kızartması. İki kişi 55 euro ödedik, pişmanlık sıfır.


Dana Steak

Tavuklu Bruschetta



Hakkını verdiğimiz yemekten sonra günün kahvesini içmek, günümüzün kritiğini yapmak için son derece hareketli meydanlardan biri olan Piazza della Repubblica geldik. Tabi buraya gelmişken yanı başındaki Hard Rock Cafeye uğrayıp gardolabımdaki Thsirt bölümüne yenisini ekledim. Bu sefer tok olduğumuz için sadece bar kısmında takıldık.

Birer içkimizi içip otelimize dönerken San Lorenze Bazilikasından gelen müzik seslerini duyduk ki gecemizi bitirmeden marketten küçük şarap alarak, klasik müzik eşliğinde bütün günün yorgunluğunun akıp gitmesine izin verdik. (Her gece burdayız)

Sanat toplum içindir.


Tarih ve sanat iç içe ne güzel değil mi!?!

Bu güzel geceden bir de ertesi günü var dedik. Kahvaltıdan sonra ilk işimiz çıplak gözlerimle bütün çıplaklığıyla orjinal Davud Heykelini görmeye Galleria dell'Accedemia gittik. Galerinin içinde bir sürü eser yer alıyor, sadece 5.17 metrelik mermer heykel Davud ilgi görüyor.

Davud Heykeli

Davud'un hayranlarını görüyor musunuz


Davud'u gördük, turumuzu bitirdik. Sıra geldi Uffizi Galerisi'ni gitmeye. Ünlü Medici ailesinin sanat koleksiyonun yer aldığı galeri. Floransa'nın en popüler turist çeken yerlerinden biri. (burayı gezerken aklımın ucundan benimde böyle bir sanat koleksiyonum olur mu, hayatlar Uffizi Galerisi gerçekler blog resimleri)


 Caravvaggio - Medusa


Sandro Botticelli - Venüs'ün Doğuşu

Buradaki gezimiz bitince yemek vaktinin geldiğini anladık. Bu sefer size Floransa'nın yerel pizzacısından bahsedeceğim. Gusto Pizza. Küçücük mini minnacık dükkan. Baya kalabalık, ucuz, lezzetli. Self Servis, tabak yok, pizzalar karton altlıkta veriyorlar, içecekleri bile dolaptan kendiniz alıyorsunuz. Bence uğrayın, pişman olmayacaksınız. Pizzalar 6-8 euro arası değişiyor.

Yemeğimizi yedik. Şimdi sıra geldi Arno Nehri'nin diğer tarafına geçme zamanı geldi. Geçiş noktası Ponte Vecchio. Köprü üzerinde sağlı sollu hediyelik eşya dükkanları var, tarihi bir köprü olduğunda fiyatlarda ona göre. 14. yy. tamamlanmış, ayrıca ufak bir ayrıntı 2. Dünya Savaşında Almanlar bütün Floransa'daki köprüleri bombalarla patlatmış, buraya dokunmamış (Bildikleri var sanırım).


Ponte Vecchio

Son durağımız ise Floransa'nın en büyük mimarı yapısı olan Pitti Sarayı. 1549 yılında Medici ailesi tarafından satın alınmış. Saray içinde binlerce eser yer almaktadır. Kısacası Medici ailesi nasıl bir zenginlik yaşamışsa sarayları yetmemiş, başka saraylar satın almışlar.


Palazzo Pitti

Ayrıca 18. yy.da saray Napolyon'un hükümet üssü olarak kullanılmış. O kadar sahiplenmiş ki kendisine ait banyosu bile var. Napolyon'un gerçekten kısa boylu olduğuna inandım (Bu ne küçücük!!!)


Napolyon'un küveti

Sarayda dolaştıktan sonra arka bahçesi olan Boboli Bahçeleri'ne geçtik. Peyzaj anlamında mükemmel. Buradan şehre bakmak da ayrı güzel. 









Burda ağaçların serinliği o kadar serin ve rahat geldi ki vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Piazza Michelangelo'ya gidemedik. Ama siz zamanı doğru kullanın, meydandan Floransa'nın görüntüsü çekip bana gönderin.

Benim anlatacaklarım Floransa'nın %5'i. Sizin gidip %95'i yaşamanız lazım.

Başta da söyledim tekrar söylemekte fayda Floransa'ya direk uçuşlar pahalı olabilir, Bologna'dan çok rahat geçiş var. 

Herkese Mükemmel Tatiller,


Fotograf : GoPRO Hero 3+ ve Nikon D7000 kullanılmıştır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

#LoveinVenice

Dan Brown'a Göre Değil "Bize" Göre Roma